son dakika

MİLLİ GAZETE

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Kemalizm bir dindir

Bir yazar yazısının başında şöyle bir soru sormuş.



Atatürk'ü sevmek onun ilke ve inkilaplarına sahip çıkmak DİNSİZLİK midir ?



Cevabım: Hayır asla dinsizlik değildir. Mabudu Atatürk, Kitabı Nutuk, Hadisi şeriflerini kuşaktan kuşağa rivayet yolu ile ve yazarak aktaran ravileri (rivayet edenleri) ve (İsa as. gibi tanrılaştırılan ilahın) yaşantısını toplayıp kendi türünde İncillerini yazanlarda havarileri. Ve onun menkılerini günümüzde rivayet edenleri ise ona hayatında yakın olamamış ve havarilerine yaklaşıp Kemalist İncilleri farklı çoğaltan tabiinleridir.

Tevhidi tedrisat kanunu ile Kemalist tedrisat veren okullar, Kemalizm’in medreseleri. Din İslam dan temerrüt edip kurulduğundan, İslam’ın ve hilafetin merkezi İstanbul dan bağımsız kendi din ve kutsal mekanlarını kurup hac mekanı olarak da anıtkabiri inşa edip kutsadığından dolayı dindir.

Anıtkabir o dinin Ankara’daki ağlama duvarıdır.

Diğer dinlerden tek farkı halkı bu dine girmeye mecbur tutması girmeyene iş, aş, bulmak yollarını tıkayıp işsizliğe, aşsızlığa, yoksulluğa mahkûm edip süründürmek sureti ile işkenceye tabi tutmasıdır. Ordusundan bürokrasisine, Üniversitelerinden ilkokullarına kadar tüm medreselerinde kendi dini tedrisatını zorunlu kılıp, başka dinlerin saliklerinin tüm yaşama alanlarını kapatıp herkesi bu dine girmeye şiddetle zorlamasıdır. Zaten diğer dinlerden en büyük farkı da dinlerine inanmakta zor kullanmasıdır. Tüm bürokratik alanlar hukukçuluk mesleği de dahil zorbalıkta bu pagan dine inanmak zorunlu tutulmaktadır. Yargı önceliği bu dinin şeriatına dayanmakta da bu dinin kafir ve fasıkları vatandaşlık haklarının çoğundan mahrum bırakılmaktadır..

Kemalist şeriatını benimsemeyen ve İslam dan izler taşıyanları kadınsa başörtüsünden erkekse kadına benzememek için en azından bıyık bırakmalarından tanıyıp, ordu ve bürokrasine almamakta sızanları da derhal işten atmaktadır. Bunu da Kemalist şeriata aykırılık gerekçesine dayandırmakta, itiraz ve yargı yolunu kâfirlerine kapalı tutmakladır. Bu şekilde şer’i hukuk sıkı bir şekilde disiplin ile uygulamaktadır

Atatürk’ü sevmek dinsizlik değildir. Onun ilke ve inkılâplarını mutlak olarak uygulamak azmi ile Atatürkçülük de dizsizlik değildir. Bilakis diğer dinlerde rastlanmayan çok koyu ve şiddet içeren bir dindarlık, dindarlıkta aşırı taassup olsa da bu taassup bu dinin doğasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden Kemalizm yirminci asırda ortaya çıkmış sadece Museviliğin Yahudilere has olması gibi sadece Türklere has bir din olarak icat edilmiş ama Türklerin çoğu tarafından kendi dinleri İslam dan daha ileri bir din olmadığı ve putperest bir din olarak görüldüğünden, pagan bir din olduğu için kabul görmemiş ve gittikçe müminleri azalan bir din olarak hala yaşamaktadır.

A.D.Şimşek


Devamı:

Kemalizm bir dindir tartışmalarından

Kemalizm bir dindir başlıklı yazıma değişik tepkiler gelmeye devam ediyor.

Aşırı saçmalık içermeyen cevaplardan bir kısmını o gruplarda paylaşıyor ve bazılarını da diğer gruplar ile paylaşıyorum.

İşte onlardan birisi aşağıdadır. Koyu renkli yazılar muhatabım tarafından o şekilde geldiği için aynen aktarıp cevaplamaya çalışıyorum.



soru 1: kemalizm bireyi padişaha kul ve tebaalıktan çıkarıp, devletin eşit hak ve ödevlere sahip yurttaşı kılar.



Cvp: Bu çok söylenen ama gerçekle ilgisi olamayan boş ve karşılıksız bir söylence olup mevcut sistemi meşrulaştırmak amaçlı söylenmiş bir yalandır. Osmanlıda uzun süredir padişahın yetkileri şimdiki CB kadar bile kalmamış güç çoktan bugünkü sistemim ağa babaları olan İttihat ve terakkinin eline geçmişti.

Padişah sarayından alınıp kovulmuş yerinede sadece göstermelik bir padişah konulmuşu. Bu söz dahi sistemin nasılda yalanlar üzerine kurulduğunun delilidir. Üstelik halk en azından şikâyetlerini azda olsa Padişaha ulaştırabilirken, Günümüzün padişahlardan çok daha yetkili kişisi Olan Atatürk ölmüş olduğundan sistemden şikâyetimizi ona ulaştırmak işi de ahrete kalmıştır. Devletin eşit hakka sahip vatandaşları olduğumuz da kocaman bir yalandır. Öyle olsa dindarların okuma hakkından memuriyete kadar, anası Türkçe bilmeyen vatandaşın anası ile bile ana dilinde konuşmasını yasaklayacak kadar her dalda ayrımcı bölücü davranmaktadır. Kemalizm dinini onaylamadıkça ve Kemalist şeriata biat edip kul olmadıkça hiç kimsenin devletten bir hayır bekleyemeyeceği de açıktır er olursun ama subay ve general olamazsın hademe olursun ama yüksek yargıç olamazsın. yani ne görev alması ne de devlet imkanlarından yararlanması yasaklanamazdı. Öyle ki başörtülü kadının hasta çocuğuna bakmayacak kadar fanatik ve yobaz kadınlar çocuk doktoru olarak vatandaşa köpek gibi havlayamazdılar.

En kısa tespiti Neyzen Tevfik yapmıştır. Cumhuriyet ile Padişahlık arasındaki fark konusunda.Yani Cumhuriyet beklentilerinin padişahlıkla aydı despotik sistem olduğunu beyan etmiştir.



Türkü gene o türkü sazlarda tel değişti.

Yumruk gene o yumruk varsa bir el değişti.



Şu andaki Kemalist sistem padişahlıktan bin defa daha beter azınlık tiranlar ve ahlaksızların yüceltildiği vatandaşın yok sayıldığı bir sistemdir.



soru 2: her şeyi boş inançlardan çıkarıp akıl süzgecinden geçirmeyi önerir.

Bunun cevabını. Kemalizm’in boş inançlar ve düzmece tanrı dini olarak akıl süzgecini kesinlikle yasaklayan bir din olduğunu belirttiğim aşağıdaki yazımda zaten açıkladığımdan yeni boş tartışmalara da gerek görmüyorum.



soru 3: dini insanın donmuş eski yorumundan kurtarıp, kapanan içtihat kapısını açar.



Cvp: İçtihat kapısı da yorumda daima ve herkes için açıktır.

Ama sorun pagan Kemalist dincilerin içtihat hakkını gasp ederek sadece kendilerine mahsus olarak zimmetlerine geçirmekle kalmayıp kendi pagan dinlerini meşrulaştırmak amaçlı zorlama içtihatlarını devlet gücü ile herkese dikte etme yobazlığından kaynaklanmaktadır.



soru 4: gelenekseli ve sorgulanmayanı sorgulayarak türk fikri hayatının ufuklarını genişletir.



Cvp: Zaten Benin aşağıdaki yazınla yaptığımız da odur. Ülkemizde sorgulanamayan sadece Kemalizm putperestliğidir. Halkın çoğunluğunun dini olan İslam’ı ise yılladır sorgulamanın da ötesinde zaten aşağılamak devlet eli ile de dahil, devlet destekli ve ahlak sınırlarını aşacak şekilde yapılıp durmaktadır.



soru 5: sömürülen ve mandacı görüşten ayrı tam bağımsız bir ülke yönetimini yerleştirir.



Cvp: Kendisi sömürge valisi olarak başa geçirilmiş dış destekli yapılan ithalcilere yazdırılmış anayasa ile, yöneten our boys'ların devamları olan üst bürokrasisini mi söylüyorsunuz bu sözlerinizle, Bu ülkede dışarıdan dikte ile yazdırılan. İçimizdeki NATO generallerince dayatılarak onaylatılan ülkemizde bu anayasayı savunanlar mı sömürgeciliğe ve manda olmaya karşı çıkar, yoksa bu anayasadan kurtulmak için değiştirmeye çalışanlar mı?

Yazılarınız tam anlamı ile çelişkiler ile dolu olup bana cevaptan ziyade benim yazıma ters köşe yazarak destek verdiğinizi anlayabilir miyim?



soru 6: osmanlıda olmayan, dayanacağı sınıfsal tabanını, yani kent soyluluğu kurar.



Cvp:

Kent soyluluğu diye tek tip kalıba dökülmüş hepsinin bir birlerinin kopyesi olduğu zavallıları söylüyorsanız yanılıyorsunuz. Böyle tektiplikten sadece insana benzeyen robotlar üretilebilir. Robotlar ise bırakın soylu insanlığı düşünen sieborg bile olamazlar.

Beni Kentli soyluluğunun şahane bir örneği olarak fikri hür vicdanı hür irfanı hür, her türlü olumsuzluklara rağmen sorgulamaktan çekinmeyen ve tek başına bile kalsa tüm egemenliklere karşı fikir istiklalini temsil eden bir kişi olarak tarif ve takdim etmiş olduğunuz için teşekkür ederim.



bu maddelere daha çok şeyler eklenebilir. konunun özünü verdiğini düşündüğüm için uzatmaya gerek görmüyor ve kemalizmi yüce dinimizin yerine koyduğumuz sanısına kapılan dini tekelcilere soruyorum. kemalizmi bu anlattıklarımın ışığında hala din diye görebiliyormusunuz?



Cvp: Önce kendimi dini tekelcilikten tenzih edeyim. Çünkü ben gerçekten Müslüman’ım ve dinde zorlama yoktur ilkesine kesinlikle inanır Kemalizm dahil tüm semavi ve pagan dinlere saygı duyar anlayışla karşılarım. Evet Kemalizm bir dindir ve kendisini zorla dayatan bir din olarak da ayrı bir kategoride değerlendirilip dayatmacı tarafı yani kendi şeriatını dayatmasından arındırıldığı takdirde yaşama hakkı olan bir dindir.

Milletin seçtiği MV’lerinin geçerliliği bile bu din üzerine sadakat yemini etmeye bağlanmış. Yüksek mevkilere gelenlerin Kemalizm’in Kabesi olan Tanrının mezarına (Anıt kabire) gidip biat etmek ve kendine has ritüeller ile rüku ederek ibadet şartına bağlanmış. Her okulun ve dairenin bahçesine girişine Hıristiyan âlemindeki Haç gibi büstler ile donanmış ve ilkeleri ayet ve hadisler olarak uygulanmak zorunlu da olunan yüksek mahkemelerin hukuka değil de müteveffa tanrının terekesine göre karar vermek zorunda bırakıldığı çok katı şeriatı olan bir dindir.

Her din gibi diğer dinler ile uzlaşarak birlikte var olmak ve kendi şeriatının da laik demokratik hukuk devletinin gerçekleştirilmesi için diğer şeriatlar gibi devlet işlerine karışması yasaklanması gereken bir dindir.

A.D.Şimşek

Hiç yorum yok:

Bookmark and Share